Tarsim Başarı Hikayesi

Tarsim-Tarım Sigortaları Havuzu, sahada eksperleriyle beraber çiftçilerin standartlarını korumaları için canla başla çalışıyor. Sahada görev yapan eksperler çiftçilere daha hızlı ve hatasız hizmet verebilsin diye it yatırımlarını güçlendiren Tarsim’in Bilgi İşlem Müdürü Sultan Özbayrak ile gerçekleştirdikleri yatırımı konuştuk.


Vector ile saha servis projesi hayata geçirdiniz. Proje hangi ihtiyaçlardan doğdu bahsedebilir misiniz?
Sistem içerisinde poliçe üretim aşamasını sigortalar veya sigorta acenteleri yürütüyor yani bir bakıma pazarlama faaliyetlerini sigortalar yürütüyor diyebiliriz. Bizler hasar organizasyonunu yönetiyoruz, asli görevimiz budur.

Söz konusu hasarların tespiti yada öngörüleri için bölgelere ayrılmış saha çalışanlarımız var. Eksperler yerinde yapmış oldukları çalışmaları hasar dosyalarının değerlendirilmesi, sonlandırılması ve gün sonunda sisteme girilmesi gibi zorunlu görevleri var. Ve bu görevler özellikle saha koşulları düşünüldüğünde ciddi zaman alıyor ve performans kayıplarına sebep oluyordu.  Sahadaki gözümüz eksperler, eksperler ne tutanak tutarlarsa bizler işlemlerimizi ona göre ilerletiyoruz. Eskiden eksperler hard copy ile tutanaklarını hazırlıyor gün sonunda bu verileri sisteme yüklüyorlardı.

Bunların yanı sıra eksperler verim tespiti dediğimiz bazı matematiksel işlemler yapmak zorundalar. Bu işlemlerde hata yapma ihtimali yüksek bu hata payını göze alarak raporlar farklı kişiler tarafından tekrar tekra<r gözden geçirilerek olası hataların telafisi sağlanıyordu. Bu da tahmin edersiniz ki oldukça zaman alan ve çalışan performansını düşüren bir durum. Raporlarda yardımcı materyal olarak fotoğraf zorunluluğu var ve net olarak gps bilgilerini almamız gerekiyor. Tüm bu süreci hızlı ve verimli yürütebilmek için mobil bir proje ihtiyacı doğdu. Ve araştırmalarımıza başladık uzun süren ürün incelemeleri neticesinde Samsung'ta karar kılarak projemizi hayata geçirdik.

Teknoloji ve iş ortağı seçimini nasıl yaptınız, dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdi?
Başlangıç aşamasında notebook düşündük ve pilot bir çalışma yaptık. Ancak saha koşullarında yaşananlar bizi farklı bir platforma yönlendirdi. Önceliğimiz marka değil doğru ürünü tespit etmekti. Tarımsal alanda operatörlerin çekim alanlarının ya dışında kalıyorsunuz ya da çok az çeken ortamlardasınız yani internetten yararlanma ihtimaliniz yok. Üstelik raporlar için spesifik olarak GPS bilgisine ihtiyacımız var aradığımız cihaz internete bağlı olmasa da koordinatları bize verebilmeliydi. Seçeceğimiz cihaz raporlar için fotoğraf talebimizi karşılayabiliyor olmalıydı. Bu taleplerimizin karşılığında en ideal çözüm tablet oldu.

Son kullanıcı tabletleri bizim saha koşullarımız için uygun kaçmadı. İhtiyacımız olan cihazlar daha sağlam ve dayanıklı olmalıydı biz de alternatif ürünleri araştırmaya başladık. Bu araştırmalarımız sırasında Samsung yarı endüstriyel cihazı olan SM-T360 Tab Acvtive’in tanıtımına yeni başlamıştı. Piyasadaki tüm cihazları denedik diyebilirim ve bizim için ideal özelliklere sahip olduğuna karar verdiğimiz Samsung’ta karar kıldık. Vector Bilgi Teknolojilerinin gösterdiği alaka ve güvende bizim için oldukça önemliydi.

Hayata geçen Samsung projesinin genel işleyişinden bahsedebilir misiniz?
Şu anda açık alan ürünlerden fındık, meyve, turunçgiller, tahıl ürünlerinin hasar tespitleri tablet üzerinden yapılıyor. Bu ürünler organizasyonumuzun %70 karşılık gelmekte. Önümüzdeki yıl açık alan ürünlerimizde %100 mobil tespit yapmayı planlıyoruz. Ayrıca bu yıl sonuna kadar Hayvancılık branşındaki analiz ve hasar tespitinde de mobil ortama geçmeyi planlıyoruz.

Tamamlanan projenin saha personeli tarafından kullanımını değerlendirebilir misiniz?
Eksperlerimizin büyük çoğunluğu emekli arkadaşlar, onların hayatlarında teknoloji gençlerin hayatında kapladığı alan kadar yer tutmuyor bu yüzden başta biraz tedirginlik yaşandığını söyleyebilirim. Ancak kullanmaya başladıklarında gün sonunda işlerini son derece makul saatlerde bitirebiliyor olmaları ve tüm raporlarını daha sahadayken bitirebiliyor olmaları hızlıca cihazlara ısınmasına sebep oldu. İki hafta sonunda tüm kullanıcılar cihazlara tam anlamıyla adapte oldular. Hatta şu ana kadar canlıya geçirdiğimiz %70 ürün gamını %100’e geçirmemiz için bize baskı yapmaya başladılar.

Cihazların performansından aldığınız verimden bahsedebilir misiniz?
Cihazların kullanımı bir yılı doldurmadan aslında tam olarak verimi rakamsal olarak değerlendirmek doğru olmaz. Nisan ayından buyana kullanıyoruz. Net olarak belirtebileceğim oran kişi bazlı mesai saati olacaktı. Eksperler net olarak 4 saat kazanç sağladılar bu da daha fazla ekspertiz yapmalarına olanak sağladı. Arşiv alanlarından kurtulduk, cd’ler ve hard copylerden kurtulduk. İhtiyacımız olan hızı tam anlamıyla sağladık diyebiliriz. Poliçelerimizin kurallarına göre hasar bedellerini 30 iş günü içerisinde ödememiz gerekiyor. Eskiden süreç yavaş ilerlediğinden ödeme gününün bitimine doğru ancak yetiştirebiliyorduk şimdi işlemlerimiz çok daha hızlı bittiği için ödemelerde erkenden yapılabiliyor. Yani projeden eksperler kadar çiftçilerde memnun diyebiliriz.

Yağız Bey bize projenin genel yapısından bahsedebilir misiniz?
Tarımsal üretimin sürdürülmesini etkileyen nedenlerin başında çiftçilerin doğal afetler yüzünden yaşadıkları gelir kayıpları gelmektedir. Zarar gören üreticiler desteklenmediği takdirde tarımdan kopuş ve şehre göç gibi sorunlara sebebiyet vermektedir. Çiftçinin taşıdığı bu risklerin en çağdaş risk transfer sistemi ise sigortadır.
 
Tarsim’in saha da çalışmakta olan eksperleri, tarım alanlarından elde ettikleri verilerin girişini ve oluşturdukları raporları muhtelif dizüstü ve tablet cihazlarla gerçekleştirmektelerdi. Mevcut cihazlarda yaşanan yüksek arıza oranları nedeni ile makina parkını revize etmek isteyen Tarsim’e en uygun ve efektif donanımı temin etmek amacıyla detaylı bir çalışma başlattık. Bu çalışmalarda temel kriterimiz müşteri beklentilerini en iyi şekilde karşılamaktı. Uzun çalışmalar neticesinde Tarim’in beklentisi olan yarı endüstriyellik ve uygun maliyet kriterlerini karşılayan Samsung Tab Active ürününü konumlandırdık. Projenin tamamlanması ile birlikte saha da 500 tabletin etkin bir şekilde kullanıldığını memnuniyetle gözlemlemekteyiz.

Tarsim Hakkında
Tarım sektörü, dünya nüfusu açısından taşıdığı kritik önemin yanı sıra ekonomik, sosyal, siyasal, teknolojik ve kişisel risklerden yüksek düzeyde etkilenen, son derece hassas bir faaliyet sahası olarak kendine özgü bir yapıya sahip. Bu açıdan bakıldığında, tarımın insanlığın beslenmesindeki fonksiyonunu etkili bir şekilde yerine getirmesi tarımsal üretimi tehdit eden risklerin yönetimiyle doğrudan ilişkili. Bu nedenle, gelişmiş ülkeler uyguladıkları çeşitli korumacılık politikaları, "Risk Yönetim Programları" ve bu programlar içerisinde önemli bir yer alan; "Tarım Sigortaları Uygulamaları" ile risk paylaşımını ve transferlerini gerçekleştirmekteler. Ülkemizde de tarım sektörünü tehdit eden risklerin teminat altına alınabilmesi amacıyla bir sigorta mekanizmasının devreye sokulması düşünülmüş ve bu amaçla 14/06/2005 tarihli 5363 Sayılı "Tarım Sigortaları Kanunu" çıkarılmış. 2006 yılında ise Tarsim - Tarım Sigortaları Havuzu aktif olarak çalışmalarına bşalamış.

Kanun; Havuz'un işleyişine ilişkin uygulama esaslarını, hasar tespit işlemlerine ilişkin esas ve usulleri belirlemek, kanun kapsamında tarım sigortaları alanında faaliyet göstermek isteyen sigorta şirketleri ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş ile sözleşme yapmak, kapsama alınacak riskler ve prim desteğinin belirlenmesi için çalışmalar yaparak önermek ve uygulamada karşılaşılan sorunları tespit etmek, bunların çözümüne yönelik çalışmalar yapmak üzere Tarım Sigortaları Havuzu Yönetim Kurulu'nu görevli ve sorumlu kılmış. Kurul, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı'ndan ikişer, Türkiye Sigorta Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ve Tarım Sigortaları Havuz İşletmesi A.Ş'den birer olmak üzere toplam yedi üyeden oluşmakta. Kurul'un üç yıl süre ile görev yapacak ilk üyeleri 16 Ocak 2006 tarihinde Bakan oluru ile atanmışlar ve göreve başlamışlardır.