Mudo El Terminali Mobil Yazıcı Projesi
13 yıldır Mudo Satış Mağazaları A.Ş. bünyesinde görev alan Yazılım Geliştirme ve Destek Direktörü Kağan Özgül ile, gerçekleştirdikleri OT-VT yatırımları üzerine keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Vector ile birlikte el terminali mobil yazıcı projesi hayata geçirdiniz. Proje hangi ihtiyaçlardan doğdu bahsedebilir misiniz?
Temel ihtiyaç mağazaların indirim dönemlerindeki etiketleme faaliyetlerinin yavaş, hataya açık ve ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmamasından doğdu diyebiliriz. Mağazalarımızda indirimleri ürün üzerine yansıtmak için A4 etiket formatları kullanılıyordu. Excel listeleri ile gelen yeni fiyatları ürünlere uygulayacak olan ekip, ürün çeşitliliğimizi de göz önünde bulundurduğumuzda işlerini tamamlamak için çoğu zaman gecelemek durumunda kalıyordu. Sezonsal olarak farklılaşıyor olsa da, büyük bir City mağazamızda bir anda 12.000 çeşit, 40.000 adet civarında farklı ürünümüz olabiliyor ve indirim dönemlerinde ciddi oranlarda etiketleme yapılıyor. Mağazadaki personelin tüm ürünleri etiketlemesi sabaha kadar sürebiliyordu ve ertesi sabah da mesailerine devam etmeleri gerekiyordu. Bu çalışma şekli, doğal olarak yorucu ve hataya açık. Projemizden önce, etiketleme konusunda 2013 yılı itibarı ile Hazır Giyim ürünlerimizin kolay etiketlenmesi için bir çalışmaya başlamıştık ve ikinci yarıda devreye aldık. Bu kapsamda, satın alımı yapılan donanımlar üzerinde ve backoffice’te çalışacak yazılımları kendi ekibimizle gerçekleştirdik. Uygulanan çözüm, belli bir rahatlama sağladı ise de, cihazların maliyetli oluşu nedeni ile tüm mağazalara yaygınlaştırılamadı. İlaveten, hazır giyim ürünleri dışında çok kullanım alanı bulamadık. Dolayısı ile o çalışmadan tam istediğimiz verimi alamadık.
Projeyi öncesi ve sonrası olarak değerlendirebilir misiniz?
Yeni etiketleme süreci ile ilgili olarak, 1 Aralık 2014 tarihini proje başlangıcı olarak kabul ediyoruz ve projeyi 2015 Mart başı itibariyle mağazalarda yaygınlaştırmaya başladık. Birçok farklı tip etiketi destekleyecek biçimde kendi iç yazılımlarımızı yaptık. Mağazalarda pilot deneme uygulamaları yaptıktan sonra geri bildirimler toplamaya başladık. Özellikle de önceki uygulama ile kıyaslayarak artılarını ve eksilerini değerlendirmeye başladık. MUDO, Türkiye çapında 26 ilde 123 mağazada satış gerçekleştiren ve 38.000’den fazla ürün çeşidine sahip dev bir perakende zinciri. Bu sistem içerisinde gerçekleşmesi muhtemel hatalar tahmin edeceğiniz üzere ciddi zararlar doğurabilir. Kullanıcı hataları, zaman kontrolü, stok takibi gibi konular son derece hassas ve verimliliği doğrudan etkileyen unsurlar. Bu yüzden bizler için sistemin en doğru ve hızlı şekilde çalışıyor olması, kullanımının kolay ve anlaşılabilir olması çok önemli. Modern teknolojinin imkânlarından yararlanırken bir yandan da MUDO’nun iç dinamiklerine uyum sağlayacak yazılım ve donanım çözümlerini bir araya getirebilmek, biraz evvel bahsettiğim verimlilik hedefimizi tutturmamızı sağladı. MUDO olarak bu projeyle hem hızlandık, daha doğru etiketleme yapmaya başladık hem de çalışan memnuniyeti sağlamış olduk ki bu bizim için çok önemli. Çalışan arkadaşlarımızın memnuniyeti, daha az eforla aynı işi yapabiliyor olması ve bu sayede müşterilerimize daha hızlı ve etkin servis verebiliyor olması, projeyi katma değeri açısından ayrıca önemli bir yere taşıyor. Eski uygulamada sadece Hazır Giyim ürünleri offline modda etiketlenebilirken, yeni süreçte hem giyim hem concept ürünleri, reyon ve raflarda kullanılan barkodlar, mobilya ve aydınlatma ürünlerine özel barkodların tümü, online sistemden basılır hale geldi. Daha önce kullandığımız program offline çalışmaktaydı. Bu proje ile el terminalleri ve yazıcıları online sisteme geçirdik ve ERP sistemi ile de konuşmasını sağlayarak büyük bir avantaj elde etmiş olduk. İlaveten yeni süreçte, depolarımızda da Motorola / Zebra uygulaması kullanım alanı buldu ve iadelerdeki etiket eksikleri gibi konularda online ve hızlı bir çözümü hem iç hem de outsource depolarımızda hızla uygulamaya alabilmemizi sağladı ve stok hatalarının önüne geçti. Mobilya sevkiyat depomuzda, teslimatı yapılacak ürünlere mal kabulden itibaren kendine has bir seri numarası ile takip uyguluyoruz. Burada da Zebra ile etiketleme yapma çalışmalarımız devam ediyor. Bu sayede doğruluk ve hız artışı sağlıyor olacağız.
Teknoloji ve iş ortağı seçimini nasıl yaptınız, dikkat ettiğiniz unsurlar nelerdi?
Mağacılık departmanımız bir benchmark çalışması gerçekleştirdi ve iş hacmi en az bizim kadar olan perakende zincirlerinde yaygın olarak kullanılan uygulamaları değerlendirdik. Cihaz ve üretici seçimini yaparken, Zebra markalı cihazlardan daha önce küçük çaplı işlerde de olsa kullanmış olmamız, bize daha doğru bir değerlendirme olanağı sundu. Maliyetlerin nispeten düşük düzeyde gerçekleşmesi, ürün seçiminde işimizi kolaylaştırdı. Diğer taraftan Vector Bilgi Teknolojileri ile halihazırda uzun yıllara dayanan bir birlikteliğimiz zaten mevcuttu. Vector’un OT-VT sektöründeki tecrübesini biliyor ve güveniyorduk. Tüm ekiplerimizi yeni cihazlarla donatmadan önce Vector’den, en büyük mağazalarımızdan iki tanesinde pilot çalışma yapmalarını talep ettik. Bu mağazalarımız, etiketleme uygulamalarının hem eski donanımlarla hem de excel ile yapıldığı mağazalarımız olarak seçildi. Çalışanlarımızdan Zebra’nın çözümünü önceki uygulama ve excel yöntemi ile kıyaslamalarını ve geri bildirimlerini paylaşmalarını talep ettik. Buradan çıkan veriler, bizim için yol gösterici oldu. Etiket formatlarının istediğimiz biçimde düzenlenebiliyor olması, fiyat aktarımlarının kolaylıkla yapılabiliyor olması ve Zebra mobil terminal ve yazıcıların hem giyim hem de concept mağazalarımızda kullanılabiliyor olması ilk göze çarpan avantaj olarak ortaya çıktı. İhtiyaç duyulan tüm etiket tiplerini destekleyen ve farklı etiket basmak istediğimizde ekrandan seçerek farklı tip barkodları yazdırabildiğimiz ve fiyatları merkezi sistemle entegre edebildiğimiz bir çözüme geçmiş olduk. Yazılımları da kendi bünyemizdeki ekibimizle gerçekleştirmiş olmamız, bize önemli bir esneklik avantajı sağladı.
Tamamlanan projenin saha personeli tarafından kullanımını değerlendirebilir misiniz?
Yeni açılan mağazalarda çalışan arkadaşlarımız, genelde yeni istihdam ettiğimiz kişiler oluyor. Onlar cihazları teknolojik açıdan değerlendirip işlerini kolaylaştırdığını görerek uygulamayı hızla benimsediler. Belli bir kısım arkadaş, zaten cihazları başka yerlerde kullanmış olarak gelebiliyor. Sahada yer alan ve eski cihazlara alışık arkadaşlarımız da, cihaz zamandan tasarruf ettirdiği için hem kolaylıkla uyum sağladılar hem de memnuniyet oranlarında gözle görülür bir artış oldu.
Mudo Hakkında:
Bugün özgün mağazacılık anlayışıyla bir dünya markası olma yolunda ilerleyen Mudo, 1964 yılında Beyoğlu Fitaş Pasajı’nda, 12 metrekarelik bir dükkânda doğdu. Köklü perakendecilik deneyimine ilk olarak hediyelik eşya, plak ve renkli fanila satışı ile başlayan Mudo, o yıllardaki global trendleri takip ederek dünya modasını yansıtan ürünlerini müşterileri ile buluşturdu. Yaptığı cesur ve yenilikçi girişimlerle Türkiye’de özellikle gençler arasında moda anlayışının gelişmesini sağlayan Mudo, 1967 yılında Türkiye’de ilk baskılı tişört satışını gerçekleştirmesi ile sektörde fark yaratan değişimlere öncü olmaya daha o tarihlerde başladı. Değişimi takip eden Mudo, Beyoğlu’nda Mudo Pera adı altında küçük bir aksesuar mağazası açtı. Her geçen gün ürün çeşitliliğini artırarak “ev ve yaşam için her şey”i sunmayı ilke edinen yeni bir markaya, Mudo Concept’e dönüştürdü. Bugün Mudo Concept müşterilerine iç ve dış mekan mobilyadan aydınlatmaya; banyo-mutfak ürünlerinden dekoratif & kişisel aksesuarlara kadar uzanan 38.000’in üzerinde çeşitle hizmet veriyor. 1994 yılında Türkiye’de alışveriş merkezi anlayışının gelişmesine öncülük eden Akmerkez’in açılması ile beraber Mudo, bu değişimin de farkına vararak hazır giyim ve dekorasyon ürünlerini tek bir çatı altında sunduğu ve “Dünya Burada” sloganı ile sağlamlaştırdığı ilk Mudo City mağazasını müşterileri ile buluşturdu. Mudo bugün kendisine ait 115 mağazası ve 26 ilde verdiği hizmetle perakendenin öncü firması olarak yoluna devam ediyor.